Subscribe to RSS Feed

Naturzade Camii

29 Ocak 2010 Cuma by evo

  Geçmiş günlerden birinde İzmir'e ziyarete gelen bir misafirimle  Naturzade Camii 'nin önünden geçerken ismi dikkatimizi çekti,bana sordu bende camiyi bile daha önce görmediğimi söyledim misafirim İzmir'in camilerinin adları bile tuhaf  deyince caminin adı üzerine bir kaç yorum yapmıştık,ben en son "naturalden" geliyordur  dediğimi anımsıyorum,

 Daha sonra minik bir tuş darbesiyle öğrendiklerime göre;
            Naturzade Hazretleri, Peygamber Efendimizin (S.A.V.) bir sözü üzerine, ondan aldığı Kur’an ilmi ile Smirna (İzmir) şehrine yola çıkar. Şimdiki adıyla İkiçeşmelik olarak bilinen bölgeye yerleşir. Ebu Eyyüb-el Ensari Hz.’nin yoldaşıdır. Anadolu diyarına onunla birlikte gelenlerdendir.

            Yerleşiminden sonra irşad ve tebliğ vazifesine başlar ancak Peygamber Efendimizden duyduğu sözleri ve Kur’an-ı Kerim’i çevresindekilere anlatamamanın ızdırabıyla hasret ve gözyaşlarıyla yalnızlığa çekilir. Yalnızlıkta esmanın sırlarına vakıf oldu.

            Bir gün alem-i manada Allah Resulü kendisini ziyaret eder ve Yalnızlık Suyu’nun başucunda, Hasretlik Suyu’nun da ayak ucunda çıkacağını ve o dönemin herkese faydalı olacağını söyler.

            Bu dönemden sonra Naturzade Hazretleri dürüstlüğü ve ameliyle çevresinde sevilen ve sayılan bir Hak dostu olur ve Kur’an-ı Kerim’i hayatın içinde insanlara anlatır.

            Gün geçtikçe ziyaretçileri ve talebeleri çoğalır. Kabrinin de bulunduğu şimdiki yerde dergahını açar. Efendimize inen ayetleri ve hadislerini o zamanın erkanına anlatmaya başlar.

            Biz zaman sonra, alem-i manada daha önce gördüğü rüyayı tekrar görmeye başlar. Caminin batı bölümüne gelen yerde bir kuyu açılması gerektiği bildirilir. Sabah uyanınca talebeleri ile belirtilen yeri kazarak bir kuyu açarlar. Kazılan kuyudan su çıkar.

            Bu suyu içen insanların sıkıntılarının gittiği, gözlere sürülünce de perdelerin kalktığı beyan edilmiştir. Bu su ile yıllarca ziyaretçilerine şifa dağıtmıştır.

            Kabri küçük bir caminin ön tarafına düşen dar bir alandadır. Üzücüdür ki İzmir’de yaşayan halkın çoğunluğu tarafından da bilinmemektedir. Sadece caminin yol tarafına gelen yüzünde küçük bir tabela ile orada olduğuna dair bir bilgi vardır.

            Onu ziyaret etmek Peygamber Efendimizin (S.A.V.) hasreti ile yananların şefkatine ermeye vesiledir.. Hasret çekenler onun yüzü hürmetine hasretini giderir.

            Sıkıntı, geçimsizlik, korku çeken ve buhran geçiren kadınlar ziyaret eder veya o sudan içerlerse bu halden Allah’ın izniyle kurtulurlar. Ancak ziyaret edenlerin boy abdesti ile ziyaret etmeleri hususunda Naturzade Hazretlerinin vasiyeti vardır.

            Bulunduğu bölgede yılan ve akrep sokmaması için duada bulunmuştur. O günden sonra bu bölgede bu tip bir vaka olmadığı söylenmektedir.

            Ehlullah, Naturzade Hazretleri için “Ege Bölgesinin Manevi Komutanı” demektedirler. Ziyaret saatleri olarak Perşembe günü öğlen namazından Cuma vaktine kadar, ayrıca Pazar öğlen namazından sonra sabah vaktine kadar seçilmesi uygun görülmektedir.

            Ziyaret edenlerin her türlü dert ve sıkıntıdan Allah’ın izni ile kurtulacaklarını, bulunduğu yerde hizmet ve yardım edenlerin de şefaate nail olacaklarını, üç sefer ziyaret edenlerin rüya aleminde istedikleri şeyin neticesini göreceklerini vasiyet etmiştir.

Continue Reading
0 yorum

Göğe Bakma Durağı

27 Ocak 2010 Çarşamba by evo

  
GÖĞE BAKMA DURAĞI

İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi aferin tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gizlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım

Turgut UYAR

Continue Reading
0 yorum

İngiliz Hasta

by evo

 

"Sevgilim, seni bekliyorum. karanlıkta bir gün ne kadar sürer? ya da bir hafta? ateş çoktan söndü. ve ben çcok ama çok üşüyorum. dışarıya sürünmeye çalıştım, fakat orada güneş var. korkarım bunları çizerek ve bu kelimeleri yazarak ışığı boşa harcadım. öleceğiz. öleceğiz, aşkımızla dolu olarak, güzellikleri tatmış ve bulunduğumuz bedenlerde ırmaklar gibi akmış olarak. korkularımızı tıpkı bu berbat mağarada saklar gibi sakladık. bütün bunları vücudumda taşımak istiyorum. biz gerçek ülkeleriz. haritalardaki sınırlar ya da güçlü adamların isimleri değiliz. bir gün buraya gelip beni rüzgar sarayına götüreceğini biliyorum. tek istediğim bu. seninle ve dostlarımızla böyle bir yerden haritasız bir dünyaya yürümek. lamba söndü, ve ben karanlıkta yazıyorum..."

Continue Reading
0 yorum

Aşk Üzerine

21 Ocak 2010 Perşembe by evo


"Beni sevmelisin, der romantik terörist, sana surat asarak ya da seni kıskandırarak beni sevmeye zorlayacağım seni, ama sonra o ikilemle karşı karşıya kalınır, çünkü aşk karşılığını bulursa, hemen sahte olduğundan şüphelenilir ve o zaman romantik terörist, beni sevmeye zorladıysam seni, o zaman bu aşkı kabul edemem çünkü içinden gelerek vermedin şeklinde şikayet etmek durumunda kalır. romantik terörizm, çözüme ulaşma yolundayken kendi kendini yok eden bir istek biçimidir, teröristi rahatsız edici bir gerçekle yüzleştirir: aşkın ölümü önlenemez."

Alain De Botton

Continue Reading
0 yorum

Kar Duası

19 Ocak 2010 Salı by evo




Kar gibi beyaz..Kar gibi yumuşak...Kar gibi saf...Kar gibi çok...Kar gibi özlenesi..Kar gibi izlenesi...Kar gibi beklenesi...


Her yer bembeyaz olsa,yollar kapansa,çocuklar okula gidemese,aşıklar evlerinde özgür kalsa..Bütün çirkinlikler kapansa,güzellikler tamamlansa...


Kar istiyor bu kulun lütfen duy Tanrım...

Continue Reading
0 yorum

Kelebek Etkisi

12 Ocak 2010 Salı by evo



"Söylediklerinize dikkat edin düşüncelere dönüşür,
düşüncelerinize dikkat edin duygularınıza dönüşür,
duygularınıza dikkat edin davranışlarınıza dönüşür,
davranışlarınıza dikkat edin alışkanlıklarınıza dönüşür,
alışkanlıklarınıza dikkat edin değerlerinize dönüşür,
değerlerinize dikkat edin karakterinize dönüşür,
karakterinize dikkat edin kaderinize dönüşür"  



                                                                                     Mahatma Gandhi

Continue Reading
0 yorum

Bize Masal Anlatmayın

5 Ocak 2010 Salı by evo



Aslında hepside iyi planlanmış güzel senaryolu önemli filmler ama  içlerinde son izlediğim The Notebook'tan sonra fark ettimki  yaşlı adamın/kadının titrek sesiyle bana bütün filmi anlatması sinirlerimi bozuyor.
Lütfen bırakın hikayeyi film anlatsın anlatamadığı da hayal gücümüze kalsın..

Continue Reading
0 yorum

Boşluk

4 Ocak 2010 Pazartesi by evo




Vikipedi
Boşluk hissi veya boşluk duygusu, sevilen veya varlığından hoşlanılan bir varlığın, kişinin eli altında bulunmaması sonucunda beliren eksiklik duygusudur.Bir başka deyişle, "boşluk duygusu", insanın istediği ancak o anın koşullarından dolayı sahip olamadığı her türlü varlığa duyduğu özlemdir. Herhangi bir insan bu duyguyu en belirgin biçimde, kaybettiği veya yakınında olmayan bir başka insan için duyabilir.


TDK
1 .     Oyuk, çukur, kapanmamış yer.
2 .     Boş olan yer      
3 .     Kesinti, kopukluk.
4 .     Boş geçen süre:
5 .     Eksiklik, yoksunluk duygusu.
6 .   mecaz  Boş olma durumu:

EVO
Kafanın içine oturan sis bulutu,camdan gelen ışığa karşı koyamayan sineğin vızıltısı,yere düşmüş çamura bulanmıs yarısı kurumuş sıradan bir yaprak,ağzının tadının bayat çay gibi olması,deterjandan tahriş olmuş tırnak kenarını acıtarak sürekli oynama isteği,rutin alışkanlık sonucu yapılan ama içilemeyen dolu kahve bardakları,aynada ki sevimsiz kusur arayan acımasız bön bakışlar..

Continue Reading
0 yorum