Gülümseseydi ay, sana benzerdi.
Güzel bir şeyle aynı izlenimi
Bırakırsın, fakat yok edicisin.
İkiniz de ışığın büyük ödünç alıcılarısınız.
Acılanır dünyaya onun O-ağzı; seninkiyse umursamaz.
Ve her şeyi taşa döndürmek senin ilk katkın.
Bir anıt mezara uyanıyorum; buradasın,
Tıkırdatarak parmaklarını mermer masaya, sigara arıyorsun,
Bir kadın kadar kindarsın, fakat o denli ürkek değilsin,
Ve yanıtlanamayacak bir şeyler söylemeye can atıyorsun.
Ay da hor görür tebaasını,
Fakat gündüz vakti maskaranın biridir.
Hoşnutsuzlukların, öte yandan,
Ulaşır mektup kutusuna hoş aralıklarla,
Beyaz ve yazısız, karbonmonoksit gibi yayılır.
Hiçbir gün yok ki senden haber gelmesin,
Dolanıp durursun belki Afrika’da, fakat düşünürsün beni.
Sylvia Plath
Aksi olur bu havanın insanı
Belki de gördüğüm son şarkı
Ağzımda ıslanmayan baklalar
Bi sus gelse bana
Durmalar gelse
Beklemeler gelse
Sakinlik gelse
Gelecek gelse
Boğazda düğüm olmak
El de nasır olmak
Dil de yalan olmak
Varken yok olmak
Ne zor iş olmak
Kırmızı bızım neyimize
Siyahlar içinde emeğimize
Yanmak şimdi ne garip
Gri bile edemediklerimize
Kabus uyanıkken görülür
Yürüyoruz bitecek
Dün gibi olur gelecek
Gözlerini ovuştur uyan
Suskunluk bazen koca yalan
Ne diyodum
Ne zor işti olmak
Olmazların da olacak
Yaşayamadıklarını sayma
Yaşama camdan bakma
Neden sever insan yazı
Ben özlüyorum ayazı
Seviyorum pislenmiş beyazı
"Kafiye olsun diye değil"
Taziye olsun diye..
"Göz yaşlarımızı bitti mi sandın"
:) inci değildiler ama hızla döküldüler....
Continue Reading
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya
çıldırasıya...
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...
Kadın erkeğe dedi ki:
-Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
Ve ben artık
biliyorum:
Toprağın -
yüzü güneşli bir ana gibi -
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil
değil!
Sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak..
Sen
yürümelisin,
beni bırakarak...
Kadın sustu.
SARILDILAR
Bir kitap düştü yere...
Kapandı bir pencere...
AYRILDILAR...
Çürüksüz ve cam gibi berrak bir kış günü sımsıkı etini dişlemek sıhhatli,
beyaz bir elmanın.
Ey benim sevgilim, karlı bir çam ormanında nefes almanın bahtiyarlığına benzer seni sevmek..
Nazım Hikmet Ran
beyaz bir elmanın.
Ey benim sevgilim, karlı bir çam ormanında nefes almanın bahtiyarlığına benzer seni sevmek..
Nazım Hikmet Ran
*Ne güzel seversin sen,ne güzel anlatırsın aşkını,insansın işte ..
Etiketler
Alıntı
Aklıma Geldi
şiir
Bu Fotoğrafı Ben Çektim
eVo
Müzik
Soğuk
Edip Cansever
Kitap
insan
Baudelaire
Nazım Hikmet Ran
Sinema
Ah Muhsin Ünlü
Birhan Keskin
Can Yücel
Cemal Süreya
Gilbert Garcin
Mevlana
Sylvia Plath
Turgut Uyar
Alain de Botton
Amy Winehouse
August Sander
Aziz Nesin
Bob Dylan
Bülent Ortaçgil
Cahit Zarifoğlu
Edouard Boubat
Elif Şafak
Frida Kahlo
Gustave Flaubert
Had gadia
Hôtel du Nord
Hüthüt
MFÖ
Mesnevi
Mohsen Namjoo
Murathan Mungan
Mükerem Kemertaş
Pablo Neruda
Paul Weller
Peter Gabriel
Piazzolla
Pyotr Lovygin
Roald Dahl
Ryuco Utsumi
Samuel Beckett
Selvi Boylum Al Yazmalım
Sezen Aksu
Vincit Omnia Veritas
Willy Ronis
Yahya Kemal Beyatlı
You do something to me
they live by night
İbrahim Sadri
İsmet Özel
İzmir
Şehir
Şehrin Aynaları