Copyright 2010 Club-E. All Rights Reserved.
Snowblind by Themes by bavotasan.com.
Blogger Templates by Blogger Template Place | supported by One-4-All
Kimse görmesin içimizdeki o karanlık odaları...
Yok saysınlar içimizdeki o çaresiz gölgeyi...
Kapıları kilitli kalsın hep...
Kapıları büyük olsun hep...
Zamanın durduğu, hatırlamanın koca bir çığı yerinden kopardığı...
Bütün bir ömrün en zavallı "toplamı"...
Karanlık odaların dört duvarına hapsedilmiş bir "unutkanlık"...
Uykuların arasında, bir şarkının ortasında, aynada, yağmurlu bir öğle sonrasında...
"Oradayım ben, bıraktığın yerde, o karanlıkta" diye fısıldayan...
Ah, kimse bilmesin o odalara bıraktıklarımızı...
Yüzleşmektir aslında en zoru, birinin o odanın kapısını açmasından sonrası...
Ne çokmuş meğer bir ömrün saklanan kısmı...
Eğer herkesin varsa bir karanlık odası,
O odanın aşkına bir dakikalık saygı duruşuna susmalı...
Susmalı...
Bir başka karanlık odaya karşı...
ICLAL AYDIN
Continue Reading
Hazla gülümsüyordu bir divan üzerinden
Tatlı derin aşkıma,tıpkı bir deniz gibi
Kayalara çarparak ona doğru yükselen.
Baudelaire-Les Fleurs du mal
Continue Reading
Başkalarına göre ifadesiz bir yüzle,yabancı bir yerde, yabancı insanların ve onların seslerinin içinde, usulca oturuyordu; ifadesizliğinin aslında üzüntü olduğunu sevdiği kadını görünce gülen gözleriyle anladılar,belki de sadece ben anladım... Continue Reading
Yegane çocukluk mirasım, ilk sayfasında kargacık burgacık çok bastırılmış kurşun kalemle kendi adım ve o dönem en iyi arkadaşımın adı yazıyor, babamla İstanbul'da eski kitapçıları gezerken kendim seçip almıştım bu kitabı ve Bursa'ya dönerken yolda okumaya başlamıştım, bir aile dostumuzun evinde unutmuşum. Onbeş sene sonra tekrar bana ulaştı, sevindim ve sevdim çocukluğumu yeniden....
"Küçük James Henry Trotter,4 yaşındaydı.Dört yaşına kadar da mutlu bir çocuk sayılırdı doğrusu.Anası babasıyla,deniz kenarında güzel bir evde oturur,akşamlara kadar kumsalda,arkadaşlarıyla koşar oynardı,Uzun sözün kısası,bütün küçük çocukların can attığı güzel bir hayatı vardı.Derken bir gün James'in annesiyle babası alışveriş etmek için Londra'ya gittiler.Ve ne olduysa işte orada oldu,hayvanat bahçesinden nasılsa kaçmayı başarmış kötü yüreki kocaman bir gergedan güpegündüz hem de sokak ortasında James'in annesiyle babasını parçaladığı gibi yiyip yuttu."
Yüzünü Dökme Küçük Kız
Bırak Üzülmeyi
Yalnız Senmisin Bir Düşün
Unutan Sevilmeyi
Her Siyahın Bir Beyazı
Gecelerin Gündüzüde Vardır
Yüzünü Dökme Küçük Kız
Kızma Onlara
Yalnız Senmisin Bir Düşün
Zincir Oranda Buranda
Her Tutsağın Bir Kaçışı
Uykunun Uyanışıda Vardır
Yüzünü Dökme Küçük Kız
Yaşamın Anlamını Bul
Sonra Dinle Kendini
Yolunu Bil
Her Siyahın Bir Beyazı
Gecelerin Gündüzüde Vardır
(Bülent Ortaçgil)
Bırak Üzülmeyi
Yalnız Senmisin Bir Düşün
Unutan Sevilmeyi
Her Siyahın Bir Beyazı
Gecelerin Gündüzüde Vardır
Yüzünü Dökme Küçük Kız
Kızma Onlara
Yalnız Senmisin Bir Düşün
Zincir Oranda Buranda
Her Tutsağın Bir Kaçışı
Uykunun Uyanışıda Vardır
Yüzünü Dökme Küçük Kız
Yaşamın Anlamını Bul
Sonra Dinle Kendini
Yolunu Bil
Her Siyahın Bir Beyazı
Gecelerin Gündüzüde Vardır
(Bülent Ortaçgil)
Etiketler
Alıntı
Aklıma Geldi
şiir
Bu Fotoğrafı Ben Çektim
eVo
Müzik
Soğuk
Edip Cansever
Kitap
insan
Baudelaire
Nazım Hikmet Ran
Sinema
Ah Muhsin Ünlü
Birhan Keskin
Can Yücel
Cemal Süreya
Gilbert Garcin
Mevlana
Sylvia Plath
Turgut Uyar
Alain de Botton
Amy Winehouse
August Sander
Aziz Nesin
Bob Dylan
Bülent Ortaçgil
Cahit Zarifoğlu
Edouard Boubat
Elif Şafak
Frida Kahlo
Gustave Flaubert
Had gadia
Hôtel du Nord
Hüthüt
MFÖ
Mesnevi
Mohsen Namjoo
Murathan Mungan
Mükerem Kemertaş
Pablo Neruda
Paul Weller
Peter Gabriel
Piazzolla
Pyotr Lovygin
Roald Dahl
Ryuco Utsumi
Samuel Beckett
Selvi Boylum Al Yazmalım
Sezen Aksu
Vincit Omnia Veritas
Willy Ronis
Yahya Kemal Beyatlı
You do something to me
they live by night
İbrahim Sadri
İsmet Özel
İzmir
Şehir
Şehrin Aynaları