Subscribe to RSS Feed

Sevmek de yorulur..

11 Eylül 2010 Cumartesi by evo



Bir adam bir kadın var içimde iyice anladım
Bana bunu sessizce anlatıyorlardı
Bir yerde onların yönlerinden
alımlı bir zarf katlanmıştı uzaktaki
bulvarların geceye vurdukları
çağırmasız kır günlerini zararsız akrepleri
uzunlamasına yaşayıp yatay bir çocukla kalkan
bir sürü alışkanlıklar taşıyan
insanlığımızın gülüşü yalnızlar çarşısında
çağrılmış gümüş seslerini aynadaki yüzlerin
başkası sevsin diye en seçkin yerine
bir şal gezdirirdi
insanlığımıza birşey getirirdi yalnızlara
Bir sen varsın hep saçların ağzın
Bir merdiven hücresinde
uzak çağrışımlarla koşardın ya bensem
senin sonsuz gelişinle
saçından tanıyor gülüşünden kaçıyor
eğilip başını içlerimden geçtiğin zaman
uzağa bir yolcuya karşı çıkar gibi
Artık gecikmiş alışıldığım gidişinle
davranılmaz üstünde durulmaz
hiçbir tüfeğe gelmez kekliksem
Yüzün soygundan geçmiş öyle bir yerde
durmuş ki bakışın boynun bozgun
üstünden bir nehir geçer gibi
ya gecedir ondan ya bulanık sudan
bir hasta gibi ağrımaktasın
Gelişini aldım onu nasıl harcadım
Denizden bulanıp okyanusa
Selam çakan vapurun
Aman o ne güzel o nasıl
Sevindik adımına birden parka çekildik
Ve birden nasıl bayram bıyıklı
Bir yaylım herkesin yaydığı bir merhabayla
Eğip başını içlerimden gittiğim zaman
Uzağa bir yolcuya çıkar gibi
Selini üstüme çektin önce
camdan bir mektup dolabının
üstüste sayısız koridorunu yüzüme yakın
başını duvara değdirmiş bir benzetişle
jozef ka benzeri bir bakışındı
ya da konuşmayı kesip aman sen
öyle bir gittin ki benimle
Piknik beni sana verdi önce 
Gelişen güneş yalnızlıktan
bir göze
Eski ellerin
Ve çağlarınla birşeye uzanmış etin
Ve hançerinle zamana saf durmuş
Son gidişindir bu
Bunların hepsi beni çağırıyorlar sevinçlerimden
Biri denizdir uzun boylu gürültüsüyle
zaten hangisi kavak zürafası değil
biri bütün yan odaları bekler
kuşkulu geçer camlardan
ve bırekır yerini bir koridor bekçisine
Haydi sen bütün onlara git benimle
on sigaramdın
Gidişin antinikotin
Birden birşey mutlueşit piyano çalıyor
Elleri iki çeşit durgun
Gerçi çımıyor gelenlerin karanlığa duranların
Suya inen sesleri
Tam şimdi denizinle
bir çakıl taşına yaklaşıyor
kuma çok yakın bütün kesitlerinle
bakıyor ve bunalıyorsun
Tam şimdi ipe koşan
beni elleriyle alkışlayan
ağrıyan bir gün geliyor










Download now or listen on posterous
mohsen_namjoo_ey_sareban.mp3 (3792 KB)

4 yorum:

  1. Adsız
    11 Eylül 2010 08:13

    Eline sağlık çok beğendim.fon müziği koparttı zaten..:)

  1. Adsız
    11 Eylül 2010 16:20

    "Son sigaramdın
    Gidişin antinikotin"

  1. Adsız
    11 Eylül 2010 17:08

    'hemîşe hodâ yâ mehebbet-i dilha
    be dilhâ bemâned besân-e dil-i mâ
    ki leylî u mecnûn fesâne şeved
    hikâyet-i mâ câvidâne şeved..'

    'tanrım kalplerdeki sevgiyi daima o kalplerde bırak,
    benim kalbimde bıraktığın gibi
    ve
    leyla ile mecnun efsane oldular
    oysa bizim hikayemiz sonsuzluğa erişti.'

    zarifoğlu.. namjoo.. ikisi birlikte sağlığa zararlıdır ama.. iyi geldi..

  1. evo
    11 Eylül 2010 21:33

    "sen şimdi aşkımın tek göstergesisin
    hüznümün, güzümden okunmayan hali
    bu hüznün elinden hangi hallerdeyim bilmiyorsun
    senden sonra var olmadım ben tanrı biliyor"

    Bu şiirle bu şarkıyı çok yakıştırdım birbirlerine,içten yaşıyorar hüzünlerini,sessiz çığlıklarıyla...